Gitar Dersleri -5

Şuan tutuş parmaklarımızın isimlerini de bildiğimize göre artık küçük küçük sırasına göre çalmaya başlıyoruz fakat bunun için ilk önce bize faydalı olacak başlıca programları indiriyoruz.

İlk önce Guitar Pro 5 indiriyoruz

http://rapidshare.com/#!download|259tg2|102278622|GuitarPro5.2.rar|11750


Metronome

http://www.gch-guitaracademy.co.uk/freeware/metronome.zip



Gitar akort etme programı

http://www.tamindir.com/downloading/2547/AP_Tuner.htm?ie=1

Gitar Dersleri -4


Arkadaşlar şuan gitarımız elimizde artık düzgün bir tutuş pozisyonuna sahibiz, ayrıca tellerimizi tanıyoruz ve tellerimizin isimlerini biliyoruz.şimdi sıra parmaklarımızı tanımaya geldi.

Gitar Dersleri -3

Evet arkadaşlar tutuş pozisyonumuzu ve gitarın kısımlarını bir önceki derslerimizde gördüğümüze göre şimdi yavaş yavaş telleri ve tellerin isimlerini öğreniyoruz

Toplamında 6 adet tel bulunuyor bunlar ;

Gitar Dersleri -2


Biz genelde elimize gitarı aldığımız zaman sağ dizimizin üzerine dayarız. Aslında bu tutuş hatalı bir tutuştur. Özellikle klasik gitar çalarken en uygun tutuş şekli aşağıdaki gibi olmalıdır. Yani sol ayağımızın altında bir yükseltici (Ayaklık) olmalıdır ve gitar sol dizin üzerine yerleştirilir. Bu tutuş sayesinde gitara daha çok hakim olabiliriz. Ayrıca sol elimiz gitarı taşıma yükünden kurtulur ve klavye üzerinde daha özgür hareket edebilir hale gelir.
Peki gitarı sağ dizimizin üzerine koyarsak ne olur? “Eğer klasik gitar çalmıyorsanız gitarı sağ dizinizin üzerinde çalmanızın bir sakıncası yok.”
Unutmayın gitarı çalabilmenin en önemli sırrı doğru tutmaktır. Bence gitarı doğru tutan öğrenci % 50 çalmayı başarmış demektir.
Kişi her gitar çalışmaya başlamadan önce “Acaba ben gitarı doğru tutuyor muyum?” diye kendini sorgulamalıdır. Unutmayın alışkanlık haline gelmiş bir hatayı düzeltmek, hiç bilmeyene öğretmekten daha zordur. Hiç bilmeyen doğruyu daha çabuk öğrenirken, hatalı çalışmış ve buna alışmış biri doğruya dönüş yapmakta çok zorlanır

Gitar Dersleri -1

Arkadaşlar ilk önce çalmak istediğimiz enstrumanı tanımaya başlıyoruz.Bütün kısımlarını dikkatli bir şekilde inceliyoruz.Alt sütunda görmüş olduğunuz KLASİK gitarın kısımlarıdır.Bunlar öğrenmemiz gereken temel bilgiler arasında yer alır.


Gitar Dersleri




Arkadaşlar ilk önce sabırlı olmayı kendimize felsefe edinmemiz gerekiyor.Müzik yapmak istiyorsak , tabi gerçek müzik yapmak istiyorsak sakin ve kararlı olmalıyız.Size blogumda ayırabildiğim kadar fazla vakit ayırıp temel olarak hazırladığım bilgileri paylaşacağım, ve çeşitli linklerle daha kolay öğrenip anlamanız için yardımcı olacağım.Bol müzikli paylaşımlar dilerim

Keman



Keman
Muhtemelen en tanınmış orkestra çalgısı olan keman, bir yayla çalınan telli bir enstrümandır. Keman ailesinin en geniş aralıklı sesine sahip olan üyesi olan kemanın yanında bu ailenin diğer üyeleri, viola, çello ve kontrbasdır. Keman bir kaç ana parçadan oluşur. Ön kısım, omurga, boyun, perdeler, akort anahtarları, gövde, köprü, kuyruk ve F- delikleri. Üst, göbek veya ses tahtası olarak da anılan ön kısım genelde iyi kurutulmuş ladin, arka tarafı ise akağaçtan yapılır. Keman imal edilirken, ön, arka kısımlar ve omurga, boş bir kutu oluşturacak şekilde birleştirilir. Kuyruğa bağlanan dört tel köprünün üzerinden geçip, perdelerden uzanıp, akort anahtarlarına bağlanır. Anahtarla vasıtasıyla akort edilir ve elin perdelere basılması ile değişik sesler ve tonlar elde edilebilir. Müzisyen, tellerin üzerinde yayı doğru açıyla sürtünce ses elde edilir. Bu yay, pernambuco ’dan yapılıp, 75 santim uzunluğundadır ve telleri at kılındandır. Kemanın en önemli özellikleri, sahip olduğu ses aralığı ve hem lirik hem de hızlı ve parlak kullanıma elverişli olmasıdır. Kemancılar aşağıdaki teknikleri kullanarak özel sesler de elde ederler: pizzicato (telleri çekerek), tremelo (yayı hızlı hızlı telin üzerinde hareket ettirmek), sul ponticello (yayı köprüye çok yakın sürterek ince bir ses elde etme), collegno (yayın teli yerine ahşap kısmını kulanarak) ve glissando (yayların üzerinde parmakları gezdirmekle çıkan ses).

Tarihçe:

Kemanın ilk olarak 1500’lerde İtalya da ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Lira da Braccio ve “fiddle” adlı iki enstrümandan türemiş olduğu sanılmaktadır. Keman yapım sanatı 17. ve 18. yy’larda, Antonio Stradivari, Guiseppe Guarneri ve Jacob Stainer gibi ustalarla başlamıştır. O zamanki kemanların bugüne göre, boyunları daha kısa, perde bölgesi daha kısa ve köprüleri daha düzdü. Keman klasik eserlerde ilk kullanılmaya başlandığı zaman, alt sosyal seviyede bir alet olarak görünmüştür. Ancak, Claudio Monteverdi’nin Orfeo’su gibi eserler ve “24 violons du roi” gibi topluluklarla bu statüsü de yükselmeye başlamıştır. Bu tırmanma barok dönemde de, Antonio Vivaldi, J.S.Bach ve Georg Philip Telemann gibi bestecilerle devam etmiştir. Solo konçerto, sonat ve süit gibi müzik janrlarında, keman en önde giden eleman olmuştur. Ancak keman virtüözleri ilk olarak 19.yy da ortaya çıkmıştır. Giovanni Viotti, Isaac Stern, Mischa Elman ve Nathan Milstein, David Oistrach, Pinhas Zuckerman, Jacha Heifeltz bu konuda ün yapmış isimlerden bazılarıdır.